BU SİTEYE GİRMEYİP LÜTFEN WWW.GRUP-HEPSİCİLER.FORUMN.BİZ SİTESİNE ÜYE OLUNUZ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

hepsi röportajı bunu mutlaka okumalısın SEN!

2 posters

Aşağa gitmek

hepsi röportajı bunu mutlaka okumalısın SEN! Empty hepsi röportajı bunu mutlaka okumalısın SEN!

Mesaj  YaqmuR YürüK Salı Tem. 15, 2008 9:52 am

soru: Çocukluğunuzda böyle bir yere geleceğinizi hiç düşünür müydünüz? Yada çocukluğunuzdaki hayalleriniz nelerdir?

Gülçin: Ya tabi ki düşünüyorduk. Herkesin sen ne olacaksın dedikleri zaman, zaten mikrofon olarak, her tür silindir şeklindeki eşyayı alıp şarkı söylemeye çalıştığım için böyle bir hayalim vardı yani.

Eren: Benim çocukluk hayalim çok komikti. Ahçı olmaktı. Ama bu çocukluk hayaliydi. Sonra, ortaokul yıllarına geldiğimizde tabi ki hayalimiz böyle bir grup olmaktı. gerçekten? Ama proje başladığında da bu kadar tepki alacağımızı çok kısa zamanda buraya geleceğimizi tahmin etmiyorduk.

Yasemin: Benim de mutlaka sahne ile ilgili bir şey olacağı kesindi, çünkü aileden gelen bir şeydi sonuçta. Tiyatrocu olmayı istiyordum. Ama daha sonra klasik baleye geçince dansçı olmaya karar verdim. Hep değişti bu fikir ama sonradan şarkıcılıkla dans bir arada olunca bu gurup kuruldu ve şimdi buradayız. Güzel yani.

Cemre: Zaten başından beri bunu istiyordum. Tabi klasik bale okuduğum için yani onda da sahne almak iyi ama, başından beri bunu istiyordum. Buraya geleceğimizi tahmin ediyor muyduk derseniz; biraz ukalalık olacak ama, ben ediyordum yani...

başarılarında bayan ve güzel olmalarının payı onlara göre yüzde kaç?

Eren: Bayan olmamız şu şekilde algılanabilir. Hani yalnızca bayan olduğumuz için değil ama, kız gurubu hani ilk defa bu şekilde bir şey yaptığı için ilgi çekmiş olabilir mesela. %30 olabilir. Bayan olmamız ve dört kişi olmamız bence %30 olabilir.

En son gittiğiniz film?

Yasemin: Eee ben gittim? (gülüşmeler) Dünyalar Savaşı?na gittim çok güzeldi.

Eren: Hatırlamıyorum. Neden hatırlamıyorum çünkü ben her gün birkaç film izliyorum. Yani sinema dışında da. Ne izlediğimi gerçekten hatırlamıyorum. Çok fazla film izliyorum. Hangisi en son film hiç hatırlamıyorum.

Cemre: Angelina Jolie ve Brad Pitt. Ms&Mr Simith.

Hayatınızın filmi?

Eren: Hayatımın filmi. Büyük Umutlar.

Yeni versiyonu mu?

Eren: Evet.

Gülçin: Hayatımın filmi diyemem.Zaten çok fazla film izlemeyi sevmiyorum. Eren gibi ilgim yok. Ama dans filmlerini izlemeyi daha çok seviyorum.

Cemre: Ya ben, şimdi pek film aklıma gelmedi düşün düşün? Genel olarak Angelina Jolie izlerim; çoğu filmini seviyorum ben. Hayatımın filmi... ımm... (gülüşmeler) Pek bir şey aklıma gelmiyor şu anda.

Yasemin: Benim biraz saçma gelecek insanlara ama Armagedon olabilir. Filmin son sahnesi beni çok etkilemişti. O olabilir.

En son okuduğunuz kitap?


Yasemin: Da Vinci Şifresi.

Gülçin: Ben de en son Da Vinci Şifresi?ni yarıda bıraktım. Sonlarına biraz gelmiştim bıraktım okumadım.

Neden yarıda bırakılıyor bu kitaplar?


Gülçin: Çünkü vakit yok.

Cemre: Zamanımız yok. Normalde ben çok fazla kitap yani yazın özellikle onlarca kitap okurum ama yani şey olmuyor böyle zaman?.

Marka tutkunuz var mı?

Yasemin: Yok ama ayakkabıda önem veririm mesela öyle diyeyim.


Mesela en son ne aldın?

Yasemin: En son ne aldım ya ben? Dans ayakkabısı aldım en son. Nike?dan aldım. Hepimiz aldık. (gülüşmeler)

Eren: Marka takıntım yok ama orijinal şeyler giyinmekten hoşlanıyorum. Genelde herkesin üstünde olan moda gibi herkesin üstüne yapışmış giysileri sevmiyorum. Orijinal şeyleri daha çok seviyorum.

Gülçin: Marka takıntım yok ama sevdiğim bir stil var tabi. Her markanın bir çizgisi oluyor. Benim de sevdiğim bir çizgi var tabi ki. Adidas seviyorum ayakkabıda özellikle. Onun dışında böyle çok tercih ettiğim kesin budur dediğim bir şey yok.

Cemre: Benim marka takıntım belli bir marka yok. Bazı genel olarak beğendiğim markalar var onların çoğu ürününü beğeniyorum yani tam benlik diye. Ama genelde her şey değil; bazı ürünlerde gidip özel üretim olan şeyleri bulurum; bunun her bedeninden şu kadar var, onları özellikle alırım... severim öyle tek tük olan şeyleri.

Peki Bağdat Caddesi hakkında ne biliyorsunuz? Karşıda hiç yaşadınız mı? Gezip gördünüz mü?

Cemre: Anneannem oturuyor orada. Fakat şey, ben normalde Etiler?de oturduğum için Bağdat Caddesi?ni bilmiyorum, bana biraz karışık geliyor. (gülüşmeler)

Bağdat Caddesi mi karışık geliyor?

Cemre: Büyük yani orası, güzel ama... ne bileyim?

Yasemin: Benim okulum orada. Kadıköy?de. İstanbul Üniversitesi Konservatuarı. Orada okuyorum... vaktimiz olduğu zaman Moda?ya gidiyoruz yada Cadde?ye... Cadde?de tek bildiğim yer Şaşkınbakkal. (gülüşmeler) Başka da hiçbir yeri bilmiyorum. Birkaç yer biliyorum ama inanılmaz karışık geliyor sokakları bana. Bana diyorlar ki orada yaşayanlar, sizin taraf daha karışık. Aslında değil, oradaki sokaklar birbirlerine çok benziyor çünkü; çok karışık geliyor bana.

Cemre: Bağdat Caddesi derli toplu olması açısından çok güzel bence. Yani mesela bir mağazayı bulabilmek için Etiler?den Bebek?e iniyorsunuz falan... Bağdat Caddesi?nde hepsi var. Bütün alışveriş merkezlerindeki mağazaların hepsi var; o açıdan çok güzel, ama yine de çok iyi bilmediğim için karışık geliyor.

Eren: Benim de hayatım hep Avrupa yakasında geçti. Karşıda da bir tek Cadde?yi biliyorum ve arabayla karşı tarafta her zaman kaybolurum. Bir tek arabaya binip Cadde?ye gitmeyi biliyorum. Başka hiçbir şey bilmiyorum. Cadde çok rahat bir yer bence. Gittiğim zamanlarda her şey süper. Dümdüz bir cadde ve ben ara caddelerinin de çok rahat olduğunu düşünüyorum. Çünkü bence hepsi birbirine paralel ve mantıksal olarak karışık değil.

Ama bu kavramı duymuşsunuzdur en azından. Bağdat Caddesi?nden yaşayanlar hakkında edindiğiniz fikriniz var mı? Etiler insanlarına benziyorlar mı mesela?

Cemre: Mesela Bağdat Caddesi kızları için diyorum ki; ya bunların hepsi nasıl bu kadar bakımlı ve güzel olabilir? hepsi güzel! (gülüşmeler) Ne kadar kızın yanından geçiyorsam hepsi güzel, manken gibiler... Bağdat Caddesi?nin kızları güzel oluyor onu biliyorum.

Eren: Bir de şeyi biliyorum, araba olayını. Orada arabalarla hızlı giderlermiş, arabalarla gezerlermiş onları da biliyorum. (gülüşmeler) Bir de çok kalabalık oluyormuş haftasonu ve hava güzel olunca.

Cemre: Marks&Spencer?ın önünde toplanıyorlarmış dimi Yasemin? Buluşma noktası falan varmış onların. Arabayla gezen gruplar, mesela sahil tarafındaki Mc Donald?s ın orada toplanıyorlarmış öyle biliyorum. (gülüşmeler)

Yasemin: Ben şeyi hatırlıyorum Cadde ile ilgili... Birkaç sene önce orada bir mağazaya girmiştim. Daha küçüğüm. Avrupa tarafında öyle büyük katlı mağazalar yok henüz. Annemlerle beraber, böyle kat kat çıkılıyordu mağazaya ve çok da güzel kıyafetler vardı. Sonra ikinci girişimde öğrendim ki Zara diye bir yermiş. İlk Zara orada açılmıştı onu biliyorum...

Gülçin: Bakımlı insanlar olduklarını biliyorum, böyle diyeyim. (gülüşmeler)
Mesela bugün makyajlarınızı siz mi yaptınız? Siz mi yaparsınız? Makyaj eğitimi aldınız mı?

Yasemin: Ben bugün kuaföre gitmedim. Kendi kendime yaptım her şeyi. Saçıma da fazla şey yapmıyorum artık... konserlere çıkarken bazen kendim yapıyorum, daha kolay ve daha pratik. Doğallıktan yana daha çok yakışıyor açıkçası bana kendi halinde bırakmak. Makyajımı da kendim yaptım. Bugün aslında Erenle biz gitmedik kuaföre üşendik. Biz kendimiz yaptık.

Eren: Makyaj eğitimi almadık. Ama artık suratımıza makyözler çok fazla makyaj yapa yapa kendimize en çok yakışanı yavaş yavaş bulmaya başladık. Bir de makyaj nasıl yapılır yavaş yavaş biz de. Ben de bugün kuaföre gitmedim. Zaten saçlarım normal, yani makyajı da kendim yaptım. Birde sürekli kuaföre gidip makyaj yaptırmak... hani gerek yok diye düşünüyorum.

Gülçin: Bu arada ya şey; biz hep beraber küçüklüğümüzden beri, sahneye çıktığımız için, kendi makyajlarımızı ve sahne makyajımızı kendimiz yapmak zorunda kalıyorduk. Bu sahne makyajı başka bir şey ama, ben öyle bir şey ki bazen özellikle rimel sürerken batırıyorum ve kendim yapmamayı tercih ediyorum o yüzden; ben de bugün kalkıp kuaföre gittim yani. (gülüşmeler)

Cemre: Ben istesem makyajı düzgün şekilde yaparım ama artık saç ve makyaj yaptırmak istemiyorum. Hiç hoşuma gitmiyor saç ve makyaj yaptırmak elimde olsa hiç makyajsız şekilde çıkıcam rahat rahat, ama olmuyor yani.

Erkek arkadaş mevzusuna girelim mi?


Menejer: Ben söyleyeyim, Cemre'nin yok, Gülçin'in yok, Eren'in var, Yasemin'in yok. (gülüşmeler)

İlişkinden memnun musun? Ne kadar zamandır?

Eren: Çok memnunum. İki sene. Çok memnunum çok mutluyum, huzurluyum.

O ne yapıyor? Nasıl biri?


Eren: O ne yapıyor? Normal bir üniversitede okuyor. Biz tabi ki anormal bir üniversitede okumuyoruz. (gülüşmeler) Konservatuar değil. Öğrenci ekonomi bölümünde okuyor. Gerçekten çok alakasız. Ama onun da ruhunda dansçılık ve şarkıcılık varmış. Yaşadığımız bazı ayrıntılarda görüyorum bunu. Bizimle takıldığı sürece baya bir çıkıyor ondan böyle şeyler. O da hayatından çok memnun... bizimle olmaktan çok memnun. Bizimle diyorum, çünkü sırf benle değil yani, hep birlikteyiz.

İdeal bir sevgili nasıl özelliklere sahip olmalı? Dürüst mü olmalı, asla yalan söylememeli mi, yakışıklı mı olmalı... entelektüel mi? Nedir?

B.C: Eren seçmiş tamam.. (gülüşmeler)

Eren: Benimki gibi olmalı; nasıl mı? İdeal bir sevgili tipinin haricinde söyleyeceğim. Çünkü ?ideal tip? herkesin kafasında çok farklı. Anlayışlı olmalı diye düşüyorum... yani bazı durumlar vardır her halden durumlardan... hani anlayışlı olmalı, kendi isteklerine göre davranmamalı, karşısındakine tolerans tanımalı. Çok kıskanç olmamalı.

Ama biraz, azcık kıskanmalı mı yani?

Eren: O da olmasın bence, ben öyle kıskançlıktan çok hoşlanmam... çünkü beni boğuyor gibi geliyor kıskanç tavırlar. Onun dışında içten bir insan olması lazım. Herkesin onu sıcak bir insan olarak görmesi hoş olur...

Yasemin: Ya nasıl söylesem... Bu soru daha önce de sorulmuştu bana. Ukala olmamalı, bana güvenmeli, benim de ona güvenmem gerekiyor tabi. Ve nasıl söylesem, karakteri oturmuş olmalı, iki yüzlülükler falan... güzel şeyler değil bunlar. Ne bileyim beni kıskanmayan... biraz kıskansın ama çok kıskanmasın... çünkü Eren?e katılıyorum, çok boğuyor insanı... niye kıskanıyorsun falan, çok kötü olur herhalde. Ben kıskanırım açıkçası... ama fazla belli etmem... içimde kalır, söylemem.

Cemre: Doğal ve dürüst olmalı. Beni merakta bırakmalı. Mutlaka merak ettiğim bir şeyler olmalı hep.

Gizemli kalmalı?

Cemre: Evet gizemli olmalı ve boyu boyuma yakın olmalı ki kendimi güvende hissedeyim.

Boyun kaç?


Cemre: 67 falan galiba. 1;67.
YaqmuR YürüK
YaqmuR YürüK
Co-Admin
Co-Admin

Mesaj Sayısı : 268
Kayıt tarihi : 12/07/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

hepsi röportajı bunu mutlaka okumalısın SEN! Empty Geri: hepsi röportajı bunu mutlaka okumalısın SEN!

Mesaj  ZEHRA Paz Tem. 20, 2008 10:36 am

tşkler Wink
ZEHRA
ZEHRA
Co-Admin
Co-Admin

Mesaj Sayısı : 214
Kayıt tarihi : 06/07/08
Yaş : 28
Nerden : Gelcen mi?

http://www.hepsiciyiz.biz

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

hepsi röportajı bunu mutlaka okumalısın SEN! Empty Geri: hepsi röportajı bunu mutlaka okumalısın SEN!

Mesaj  YaqmuR YürüK Paz Tem. 20, 2008 9:05 pm

öenmli diiL
YaqmuR YürüK
YaqmuR YürüK
Co-Admin
Co-Admin

Mesaj Sayısı : 268
Kayıt tarihi : 12/07/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz